İçeriğe geç

Gorumcelik yapmak ne demek ?

Görümcelik Yapmak Ne Demek? İnsan Davranışının Psikolojik Katmanlarına Yolculuk

Bir psikolog olarak, günlük dilde sıkça kullandığımız bazı ifadelerin aslında insan ruhunun derinlerine dokunduğunu gözlemlemek büyüleyicidir. “Görümcelik yapmak” bunlardan biridir. Yalnızca bir akrabalık rolünü değil, aynı zamanda ilişkilerdeki güç dengelerini, duygusal sınırları ve toplumsal rollerin bilinçdışı izlerini taşır.

Bu yazıda, görümcelik kavramını bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alarak, insan davranışlarının görünmeyen yönlerini anlamaya çalışacağız.

Görümcelik Yapmak Ne Demek? Kavramın Psikolojik Arka Planı

Türk kültüründe “görümce” kelimesi genellikle bir erkek kardeşin eşine (yani yengeye) karşı korumacı ya da müdahaleci tutumları çağrıştırır. “Görümcelik yapmak” ifadesi ise, çoğu zaman aşırı ilgi, kıskançlık ya da kontrolcü davranış anlamında kullanılır. Ancak bu tanımın yüzeyinde kalmak, insan doğasının karmaşıklığını göz ardı etmek olur.

Psikolojik açıdan bakıldığında bu davranış, yalnızca kıskançlıkla değil; aidiyet, statü, güç ve sevgi rekabeti ile de ilgilidir. Görümce, kardeşinin hayatına yeni giren bir “kadın figürüyle” karşılaşır ve bu yeni dinamik, bilinçdışında bir tehdit algısı yaratabilir.

Bilişsel Psikoloji: Algı, Şemalar ve Yanlılıklar

Bilişsel psikolojiye göre insanlar, dünyayı anlamlandırmak için “şemalar” kullanır. Görümcelik şeması da çocuklukta öğrenilen aile dinamikleriyle şekillenir. Eğer birey, ailede “koruyucu” ya da “ön planda” bir rol üstlenmişse, kardeşin evliliği bu rolün sorgulanmasına neden olabilir.

Bu noktada bilişsel çarpıtmalar devreye girer. Görümce, gelinin davranışlarını yanlış yorumlayabilir:

– “Yemeği beğenmedi, demek ki bana saygı duymuyor.”

– “Beni aramadı, demek ki kardeşimi benden uzaklaştırıyor.”

Bu tür düşünceler, “kişiselleştirme” ve “abartılı genelleme” gibi bilişsel hatalara örnektir.

Yani görümcelik yapmak, çoğu zaman bir savunma mekanizmasıdır: kişi, değişen aile yapısına zihinsel olarak uyum sağlamakta zorlanır. Bu nedenle, bilişsel olarak yeni duruma karşı “denetim” arayışına girer.

Duygusal Psikoloji: Kıskançlığın Altındaki Sevgi İhtiyacı

Duygusal psikoloji açısından görümcelik davranışları, çoğunlukla bağlanma stilleriyle ilişkilidir. Özellikle “kaygılı bağlanma” stiline sahip bireylerde, kardeşin hayatında yeni birinin varlığı “terk edilme korkusunu” tetikleyebilir.

Kıskançlık burada temel duygu değildir; asıl duygu “yerini kaybetme korkusudur.”

Görümce, kardeşiyle olan yakınlığın değiştiğini hisseder ve bu duygusal boşluğu kapatmak için “müdahil olma” eğilimine girer. Mizah, eleştiri, pasif-agresif davranışlar veya aşırı ilgi biçiminde görülebilir.

Psikolojik olarak bu durum, kişinin sevgi ihtiyacını kontrol davranışıyla maskelediği bir duygusal uyumsuzluktur.

Bu noktada kendimize sormamız gereken soru şu olabilir:

> Gerçekten kontrol mü istiyoruz, yoksa sadece görülmek mi?

Sosyal Psikoloji: Roller, Güç ve Aile Sistemleri

Sosyal psikolojiye göre her birey, belirli toplumsal rolleri oynar. Görümce rolü, aile sisteminde çoğu zaman “arabulucu”, “koruyucu” veya “eleştirmen” rollerini içerir. Ancak bu roller, toplumsal beklentilerle de şekillenir.

Toplum, kadından genellikle “ailesini korumasını” bekler. Görümce de bu beklentiyi içselleştirir ve yeni gelen bireyi (gelini) “sisteme dahil etme” görevini üstlenir. Fakat bazen bu görev, sosyal sınırların ihlaline dönüşür.

Görümcelik yapmak, bu noktada yalnızca bireysel değil, sosyal öğrenmenin bir sonucudur. Çocukluktan itibaren gözlemlenen aile içi iletişim biçimleri, bireyin ileriki yaşlardaki sosyal davranışlarını şekillendirir. Bir anlamda “görümcelik”, kültürel olarak öğretilmiş bir iletişim modelidir.

İçsel Bir Sorgulama: Görümcelik Hep Dışarıda mı?

Belki de en önemli soru şu: Görümcelik sadece birinin bize yaptığı bir davranış mı, yoksa biz de bazen kendi ilişkilerimizde “görümcelik” yapıyor olabilir miyiz?

Her insan, sevdiklerini koruma dürtüsüyle zaman zaman başkalarının sınırlarına müdahale eder. Bu nedenle görümcelik, yalnızca bir akrabalık dinamiği değil, insan ilişkilerinde kontrol ve sevgi arasındaki dengeyi sembolize eden evrensel bir davranış biçimidir.

Sonuç: Görümceliği Yeniden Tanımlamak

Görümcelik yapmak, her zaman olumsuz bir eylem değildir. Doğru farkındalıkla, bu rol destekleyici, paylaşımcı ve empatik bir forma dönüşebilir.

Bir psikolog olarak önerim şudur: Görümcelik davranışını eleştirirken değil, anlamaya çalışarak ele alalım. Çünkü her davranışın ardında, görülme, sevilme ve kabul edilme arzusu vardır.

Son olarak, kendinize şu soruları sormayı deneyin:

> Ben sevdiklerimle ilişkilerimde hangi sınırları çiziyorum?

> Sevgiyle koruma arasındaki farkı görebiliyor muyum?

> Birini korumaya çalışırken, aslında onun özgürlüğünü kısıtlıyor olabilir miyim?

Cevaplarınız, sadece görümceliği değil, kendi ilişki psikolojinizi de anlamanın anahtarı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
vdcasino girişprop money